Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitryi Kuleba., “Wagner” lideri Yevgenşi Prigojin’in Rusya’daki isyanının ana dersinin, Putin rejiminin zayıflığının tüm dünyaya, ama en önemlisi Rusya Federasyonu halkına ifşa edilmesi olduğunu belirtti.
CNN’de “Anderson Cooper 360°” programına katılan Kuleba “Bunun gerçekten bir isyan olduğundan neredeyse eminim. Prigojin’in niyeti kesinlikle ciddiydi. Rusya’da gerçek gücün kaynağı olarak tanınacağı koşulları yaratmak için ciddi niyetleri vardı. Olası tüm senaryolar hakkında kehanette bulunacak bir kahin değilim ama bunu söyleyebilirim. Ama fikrini neyin değiştirdiği, hangi argümanların onu ikna ettiği hala belirsiz. İsyanının ana dersi, rejimin zayıflığının tüm dünyaya teşhir edildiği, ancak bence en önemlisi Rusya halkına ifşa edilmedir.” dedi,
Kuleba, kariyeri boyunca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in “düşmanlarını her zaman açıkça ezdiğini, bunu olabildiğince ikna edici bir şekilde yapmaya çalıştığını” vurgulayarak “Bu sefer Prigojin’i yenemedi. Pazarlığa gitti. Onunla bir anlaşma yaptı. Ve bu gerçek bir dönüm noktasıdır” dedi.
Kırım Köprüsüne Saldırı Hakkında
Kerç Boğazı’ndaki köprüde meydana gelen hasarın önemine değinen Kuleba, bunun Kırım ve güney Ukrayna’daki Rus ordusuna çok sayıda asker, mühimmat, çok sayıda silah, yakıt ve yakıt ikmalinin ana yolu olduğunu kaydetti.
Bakan, “Ve herkesin hatırlaması gereken bir nokta daha var. Bu köprü hukuk dışı yapılmıştır. Kaçak bir köprüdür, kaçak bir yapıdır.” diye ekledi.
Gazetecinin, Putin’in köprüdeki saldırının terör saldırısı olduğu yönündeki açıklamalarını bakanın nasıl değerlendirdiği sorusuna yanıt veren Kuleba, Putin’in söylediği her yalan ve gerçeği çarpıtma konusunda yorum yapmak zorunda olmadığını kaydetti.
Bakan “Hükümetimizin gayri meşru olduğunu, olayın müsebbinin ABD, İngiltere ve diğer ülkeler tarafından kurulan sözde Kiev rejimi olduğunu söylemeye devam ediyor. Bu konuda yorum yapmama gerek yok. Putin hakkında bir şey bilmeliyiz: o profesyonel bir yalancı. KGB’de görev yaptığı sırada ona yalan söylemesi öğretildi. Ve bu uygulamayı siyasi kariyeri boyunca mükemmelleştirdi. Dolayısıyla, onun söylediklerini ne kadar az dinlersek, daha verimli düşünceler için o kadar çok zamanımız olur.” dedi.