Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile açık iletişim hattını korurken, ülkesinin Ukrayna’ya askeri desteğini artırıyor. Bu ilişkiler Ukrayna tahılının akışını korumaya yardımcı oldu. Bu sayede nüfuzunu güçlendirmeyi ve Türkiye’nin yeteneklerini genişletmeyi başarıyor.
The Wall Street Journal’da Ukrayna’daki savaşta Türkiye’nin aldığı rol ve sonuçları üzerine bir değerlendirme yapıldı.
Baykar’ın, geçtiğimiz aylarda silahlı insansız hava aracı üretim kapasitesini iki katına çıkaracak yeni bir fabrika inşaatına başladığını belirten gazete; Türkiye’nin, geçtiğimiz ay Ukrayna Savunma Bakanı Aleksey Reznikov‘un da katıldığı törenle Ukrayna Donanması’na yeni bir korvet teslim ettiğini hatırlattı.
Gazeteye göre Türkiye, ayrıca Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy‘nin giydiği vücut zırhının yanı sıra Ukrayna kuvvetlerine çelik yelek ve askeri teçhizat tedarik etmeye devam ederken; Putin, Ukrayna’nın Karadeniz’deki tahıl ihracatına yeniden bir ambargo uygulamakla tehdit ettiğinde, Erdoğan hayati arz akışını sürdürmek ve artan küresel gıda fiyatlarını dizginlemek için devreye girdi.
Zelenskiy: En acımasız savaşlar Bakhmut ve Soledar bölgesinde gerçekleşiyor
Erdoğan bunları yaparken, Türkiye’nin önemli bir bölgesel oyuncu olarak itibarını güçlendiriyor; bu görev, bir kilit unsur tarafından kolaylaştırıldı: Batı yaptırımlarının Rusya’yı küresel ekonominin çoğundan koparmasının ardından Rus parasının ülkeye akmasına izin verme istekliliği.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı uluslararası güvenlik dairesi eski başkanı Alper Coşkun “Kusursuz görünüyor, ancak Rusya ile Ukrayna arasında kurmaya çalıştığı denge bağlamında Türkiye’nin kendi çıkarlarını geliştirmesi açısından ideal” dedi..
Ukrayna’daki savaş, Türkiye’ye Suriye, Libya ve Güney Kafkasya bölgesinde Rusya ile bir dizi vekil askeri operasyonlar yürüttükten sonra dış politika hedeflerini ilerletirken büyüyen savunma sanayisini geliştirme fırsatı verdi.
Erdoğan, dünya çapında 24 ülkeye Türk yapımı insansız hava araçları satarak, Türk Devletleri Konseyi aracılığıyla Orta Asya’da diplomatik etki inşa ederek ve bu yıl bir dizi Orta Doğu devleti ile diplomatik bağlarını derinleştiren küresel emellerini gizlemedi.
