Almanya’yı Ukrayna’nın desteğine karşı çevirmeye çalışan bir dizi Rus etki ajanı Almanya’da faaliyet gösteriyor. Özellikle, Berlin’i Batı yanlısı vektörünü değiştirmeye çağıran eylemler koordine ediyorlar.
Reuters’de çıkan habere göre Eylül 2022’de, Alman hükümetini Ukrayna’yı destekleyen Batı koalisyonundan kopmaya ve Rusya ile barışmaya çağırmak için Köln’deki katedralin altındaki meydanda yaklaşık 2,000 protestocu toplandı.
Sağcı Alman siyasetçi Markus Beisicht miting sırasında “Amerikalıların tebaası olmayı bırakmalıyız” dedi.
Reuters muhabirleri protestocularla konuşmayı reddettikleri için röportaj yapamadılar, bunun yerine aktivistlerden biri polis memurunu bir gazeteciyi “Ukrayna casusu” olarak tutuklaması için ikna etmeye çalıştı. Bununla birlikte, o sırada Reuters çalışanları, savaşın başlangıcından bu yana Almanya’da Moskova yanlısı pozisyonun desteklenmesine dahil olan kilit figürleri belirledi.
Berlin, savaşın sona ermesiyle ilgili olası müzakereler için Putin ile temaslarını doğruladı
Bunlardan biri eski bir Rus Hava Kuvvetleri subayı. Adı Max Schlund, ancak on yıl önce Almanya’ya taşınmadan evvel adı Rostislav Teslyuk‘du. Son aylarda, Rus işgali altındaki doğu Ukrayna’ya seyahat etti ve yakın zamanda bir Rus devlet kurumu, Vladimir Putin konferansı için ona Moskova’ya bir uçak bileti gönderdi.
Diğer kişi Andrey Kharkovskiy. Moskova’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü askeri harekatı destekleyen bir topluluğa bağlılık yemini ediyor. Shlund ve Kharkovskiy, Reuters’in sorularını yanıtlamadı. Shlund, WhatsApp mesajlarına şunları yazdı: “Rusya’ya şükürler olsun!”
Reuters ayrıca, Almanya’nın politika değişikliği için sesini en çok duyuran kampanyacılarından bazılarının iki kişiliğe sahip olduğunu da ortaya çıkardı. Bazıları takma adlar kullanıyor ve Rusya ve uluslararası yaptırımlar altındaki Rus örgütleriyle veya aşırı sağcı örgütlerle açıklanmayan bağları var.
Ajans, olayla ilgili kendisine soru sorulduğunda, Alman İçişleri Bakanlığı’nın, özellikle “Ukrayna’ya karşı savaşta Rusya’nın saldırganlığı bağlamında”, yabancı devletlerin veya bireylerin politikayı etkilemeye yönelik her türlü girişimini “oldukça ciddiye” aldığını söylediğini de sözlerine ekledi.
