Amerikan Abrams tankları muhtemelen Eylül ayında Ukrayna savaş alanına varacak. ABD, birkaç parti Abrams tankını Ağustos ayında son onarımlardan geçecekleri Almanya’ya göndermeyi planlıyor. Bu sürecin tamamlanmasının ardından ilk parti ekipman Ukrayna’ya transfer edilecek.
Politico’ya göre ilk parti altı ila sekiz tank içerecek ve ABD toplamda 31 birim göndermeyi planlıyor.
Pentagon sözcüsü Albay Martin O’Donnell, “Onları mümkün olan en kısa sürede Ukrayna’ya götürmek için kesinlikle çalışıyoruz” dedi.
İki Politico muhatabı, Abrams’ın Ağustos gibi erken bir tarihte Ukrayna’ya gelebileceğini öne sürdü, ancak bu program çok iyimser olabilir. Gerçek şu ki, tanklar yeni değil ve gönderilmeden önce, bazı durumlarda seyreltilmiş uranyumdan yapılmış zırhı içeren en hassas teknolojilerden mahrum kalıyorlar.
Ukrayna kuvvetlerinin tankları kullanmaya başlayabilmesi için ordunun Almanya’daki bir ordu üssünde yaklaşık 10 haftalık bir eğitim kursunu tamamlaması gerekiyor. Bunun Ağustos ayında yapılması bekleniyor.
Ukrayna için Abrams tankları
ABD Başkanı Joe Biden, Ocak 2023’te 31 Abrams tankının Ukrayna’ya transfer edileceğini duyurdu.
Associated Press, Abrams tanklarının M1A2 versiyonunu üretip göndermenin bir veya iki yıl sürebileceğini belirtti. Bu nedenle Washington, savaş bölgesine sekiz ila on ay içinde teslim edilebilecek daha eski bir sürüm olan M1A1’i göndermeye karar verdi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Mayıs ayında, Amerika Ukrayna’nın sonbaharın başında tankları teslim almasını sağlamak için mümkün olan her şeyi yaptığını açıklamıştı.
Pentagon daha sonra Ukraynalı mürettebatı eğitmek için Almanya’ya 31 M1 Abrams eğitim tankının geldiğini doğruladı.
Ayın sonunda The New York Times, yaklaşık 200 Ukraynalı askerin Almanya’da ortak askeri eğitime başladığını ve bir o kadar askerin Amerikan tanklarına yakıt ikmali yapmayı ve bakımını yapmayı öğrendiğini bildirdi.
Buna karşılık USA Today, ABD’nin Ukrayna ordusuna teslim etmeyi planladıkları Abrams tanklarını gizli teçhizatı kaldırarak modifiye ettiğini yazdı. Bu, Rus işgalcilere düşebileceği korkusundan kaynaklanıyor.
