Kahovka hidroelektrik santralinin patlamasıyla ilgili olarak, Avrupa Birliği’nin yüksek temsilcisi Josep Borrell ve Avrupa Kriz Yönetimi Komiseri Janez Lenarchych bir açıklama yaptılar: Rusya Federasyonu’nun eylemlerinin uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğini ve Ukrayna’nın, AB’ye yardım talebinde bulunabileceğini belirttiler.
Brüksel’de AB Dış Diplomatik Servisi tarafından dağıtılan bildiride “Bugün Kahovka HES barajının yıkılmasıyla birlikte Rusya’nın Ukrayna’nın sivil altyapısına yönelik saldırıları görülmemiş boyuta ulaştı. Avrupa Birliği bu saldırıyı şiddetle kınıyor. Bu, Rus mezaliminin yeni bir boyutudur ve uluslararası hukukun ihlali olabilir, özellikle uluslararası insancıl hukuk.” denildi.
Üst düzey AB yetkilileri, aşağı havzadaki selin, Herson şehri de dahil olmak üzere yaklaşık 80 yerleşim yerindeki yüzbinlerce sivilin hayatını tehlikeye attığını ve bu bölgelerde zaten zor olan insani durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Ayrıca barajdaki su seviyesindeki düşüş, Zaporoje NGS’nin reaktörleri için kritik soğutma suyuna erişimi de etkiliyor.
Borrell ve Lenarchych “Bu eylemiyle Rusya, aynı zamanda, ZNPP’nin koruma ve güvenlik sistemlerinin düzgün işleyişini tehlikeye atarak pervasız nükleer serüvenine devam etmektedir ki bu, ilgili Yönetim Kurulu ve IAEA Genel Konferansı’nın daha önce kabul edilen ilgili kararlarının açık bir ihlalidir. Bu sorumsuzca ve kesinlikle kabul edilemez.” dediler.
AB’den acil yardım sağlamak için Ukrayna makamlarıyla temas halinde olduklarını belirterek “Avrupa Komisyonu Acil Müdahale Koordinasyon Merkezi (ERCC) durumu aktif olarak izliyor ve Ukrayna Devlet Acil Durum Servisi ile yakın temas halinde. Ukrayna, AB Sivil Koruma Mekanizması (UCPM) çerçevesinde yardım talep edebilir. Biz üst düzey AB temsilcileri, gıda ve içme suyu da dahil olmak üzere her türlü acil ihtiyacı karşılamaya hazır.” dediler.
Ayrıca Borrell ve Lenarchych, Rusya Federasyonu’na “sivil altyapının en önemli nesnelerine yönelik saldırıların savaş suçlarıyla eş tutulabileceğini” hatırlattı. Açıklamada, “Savaş suçlarının veya en ciddi suçların tüm komutanlarının, faillerinin ve suç ortaklarının uluslararası hukuk çerçevesinde adalet önüne çıkarılmasını sağlama konusundaki kararlılığımızın altını çiziyoruz” denildi.
