Beyaz Saray’dan gelen ve Ukrayna’nın Batı yardımını almaya devam etmesi için uygulaması gereken reformların listesini içeren bir mektup heyecan yarattı. Ancak siyaset bilimci Vladimir Fesenko, ABD yardımının durdurulmasından değil, zaferin yaklaşımından söz ettiğini yazıyor.
Beyaz Saray’dan gelen ve Ukrayna’nın Batı yardımını almaya devam edebilmesi için gerçekleştirmesi gereken reformların listesini içeren bir mektup etrafında tartışmalar başladı. Bu konudaki yorumlarda pek çok komplo teorileri ortaya atıldı.
Siyaset bilimci Vladimir Fesenko şöyle yazdı:
“Aslında bu belgeye sakin ve akılcı bir şekilde yaklaşılmalıdır. Bu mektup, yalnızca ABD’nin değil, bazen Ukrayna Mali Bağışçıları Koordinasyon Platformu’nda birleşen Ukrayna’nın diğer uluslararası ortaklarının (AB, IMF, G-7 ülkeleri vb.) konumunu da yansıtmaktadır. Şimdilik bu, Ukrayna Hükümeti ile görüşülecek ve anlaşmaya varılacak bir belgedir. Ukrayna’ya sağlanan uluslararası yardımın daha verimli kullanılması, bu yardımın kullanımı üzerindeki kamu kontrolünün güçlendirilmesi ve Ukrayna’da yapısal, idari ve siyasi reform sürecinin teşvik edilmesi amaçlanıyor. Savunma Bakanlığı, SBU ve güvenlik güçleri adına özellikle Ukrayna’nın Avrupa-Atlantik entegrasyon süreciyle ilgili reformlardan bahsediyoruz.
Bu reformlardan bazıları (örneğin SBU reformu) 2015-2016’dan bu yana konuşuluyor. Birçok durumda, özellikle savaş zamanlarında Ukrayna’da demokrasinin gelişmesine katkıda bulunacak çeşitli devlet kurumlarının faaliyetleri üzerindeki kamu kontrolünün güçlendirilmesinden bahsediyoruz. Ve bu, bazı departmanlarımızda hem devlet alımları hem de bütçe süreciyle ilgili bariz sorunların bir sonucuydu. Sonuçta bunların hepsi bizim çıkarımızadır. Bu nedenle bu durumda ortaklarımızın bazı “kaprislerinden” veya “ihanetinden” bahsetmiyoruz. Daha önce de ortaklarımızdan benzer durumlar ve benzer tavsiyeler almıştık; örneğin, yolsuzlukla mücadele mevzuatı kabul edildiğinde, yeni yolsuzlukla mücadele kurumları oluşturulduğunda ve daha sonra bir yolsuzlukla mücadele mahkemesi kurulduğunda. Aynı durum, çok daha büyük ölçekte de olsa,
Ukrayna’ya askeri yardımın durdurulmasından söz edilmediğini özellikle vurgulamak isterim. Bu, ülkemiz için ölümcül derecede tehlikeli olacaktır ve uluslararası ortaklarımız böyle aptalca şeyler yapmayacaklardır. Ancak mali yardım hacminin bir kısmının bireysel yükümlülüklerin yerine getirilmesine bağlanması oldukça muhtemeldir. Bu nedenle bu önerilerin ciddiyetle ve sorumlu bir şekilde ele alınması gerekir.”