Vladimir Putin’in Ukrayna ve Batı’ya yönelik kısmi seferberlik ve nükleer şantaj konusundaki son açıklamaları, onun gücüne değil, içine düştüğü paniğe tanıklık ediyor. Askerlerinin Harkov bölgesinden kaçmasının ardından Putin, daha büyük bir işgal kuvveti ortaya koyabilmek için yeterli silaha da sahip değil.
The Economist dergisinde yayınlanan makalede zamanın Rusya liderinin tarafında olmadığı belirtildi.
Makalede “Yedek askerlere isabetli atış yapmayı öğretmeleri gerekmiyor, ancak yine de yeni ekipman ve arazi koşullarıyla başa çıkmak için eğitilmeleri gerekiyor. Çok erken konuşlandırılırlarsa topluca ölecekler. Halihazırda mevcut tükenmiş birimlere sıkışabilirler. Bu, Rusya’nın sınırlarını savunmasını kolaylaştıracak, ancak belki de yeni taarruzları garanti etmeyecek” denildi.
Ukrayna’daki büyükelçiler İzyum şehrini ziyaret ederek Rus işgalinin sonuçlarını yerinde gördüler
Putin’in Harkov bölgesinden askerlerinin kaçmasının ardından daha büyük bir işgal gücü için yeterli silaha sahip olmadığı kaydedilerek “kısmi seferberlik” sürecinin sahadaki durumu değiştirmeden önce aylar alacağı belirtildi.
Makale, bunun Ukrayna’ya bir fırsat penceresi sunduğunu söylüyor. Batılı müttefikler, daha uzun menzilli füzeler de dahil olmak üzere silah tedarikini artırmalıdır. Batı silahları Rusya’ya saldırmak için kullanılmamalı, ancak Rusya’nın yasadışı olarak ilhak etmeyi planladığı Ukrayna topraklarına yönelik saldırılar yasaklanmamalıdır.
Makaleye göre, Batı ayrıca daha fazla Ukraynalı asker eğitmeli. Ülkede çok sayıda motive olmuş potansiyel asker var, ancak şu ana kadar yalnızca İngiltere çok sayıda insana temel eğitim sunmaktadır. Diğer NATO üyeleri, belki de işi bu şekilde bölerek derhal devreye girmeli. Bir müttefikin hava savunmasına, diğerinin topçuya ve benzerlerine odaklandığını belirten analistler, Ukrayna’nın Rus takviyelerinin gelişinden önce topraklarının çoğunu geri kazanabileceğini, pozisyonunun daha güçlü olacağını açıklıyor.
Erdoğan: Putin bizzat ısrar etti: Medvedçuk Türkiye’den Rusya’ya gönderildi
Şu anda Putin, uzun vadede silahlı kuvvetleri destekleme cesaretinden yoksun olan Batılı ülkelerin silah tedarikini azaltacağını ve Ukrayna’yı “barışın sağlanması”nın Rus versiyonunu kabul etmeye zorlayacağını umuyor.
Yazarlar, “Putin zayıfladığı için güç göstermeye çalışıyor ve Rus halkı bunu hissetmeye başlıyor. Ukrayna savaş alanında hızını korumalı. Barış, Rus vatandaşları Putin’in kaybedeceğini ve kazanamayacağını anladığında gelecek.” şeklinde vurguladı.
Rusya’nın nükleer tehditleri
İşgal altındaki topraklarda “referandum” yapılmasının arifesinde Putin, millete hitaben yaptığı konuşmada, ilhak edilen bölgelere “tecavüz” durumunda dünyayı nükleer bir saldırı ile tehdit etti.
Rusya Federasyonu doktrinine göre, Kremlin nükleer silahları ancak ülkesinin varlığına bir tehdit gördüğü takdirde kullanabilir.
Rusya’nın nükleer şantajı, Moskova’nın işgal altındaki sınırları korumak için kısmi seferberlik yoluyla acilen ek kuvvetler aramak zorunda kaldığı Harkov bölgesinde Rusya Federasyonu’nun yankılanan askeri yenilgisinden sonra yoğunlaştı.
23 Eylül’de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya Federasyonu liderliğini Moskova’nın kitle imha silahları kullanması durumunda “ağır sonuçlar” konusunda uyardı.
Haberlerden anında haberdar olmak için…. https://t.me/ukrhaber Telegram kanalımızı takip ediniz.
Stoltenberg “Ciddi sonuçları olacağını biliyorlar. Nasıl karşılık vereceğimizi belirtmeyeceğim. Ne tür kitle imha silahları kullanabileceklerine bağlı. Bu mesajları gönderiyoruz ve böyle olayların gerçekleşmesini imkansız kılmak için netleştiriyoruz.” dedi.
