Ukrayna Başsavcısı Andrey Kostin, Ukrayna’nın geniş çaplı işgalinin başlamasından bu yana 5 bin 500’den fazla çocuğun kaçırılarak Rusya’ya gönderildiğini söyledi.
Kostin “Şu anda… sadece 53 veya 55 çocuğumuz Ukrayna’ya döndü. Bazıları şu anda Avrupa’da güvenli bir yerde. Ama Başsavcılıkta sahip olduğumuz sayı binlerce… binlerce çocuk. Kaçırıldıklarına ve Rusya’ya zorla gönderildiklerine dair açık kanıtlarımız var. 5500’den fazla çocuğun kaçırılarak Rusya’ya gönderildiğini belirledik.” dedi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona ermesi için 5 senaryo
Aynı zamanda, Başsavcı, “çocuklarımızın kaçırılması ve Rusya’ya zorla tahliye edilmesinin …, elbette, benim açımdan, potansiyel bir soykırım unsurudur” diye vurguladı.
Pazartesi günü yayınlanan lb.ua ile yaptığı bir röportajda, 7.000’den fazla çocuğun işgalciler tarafından Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna’nın kontrolsüz topraklarına götürüldüğünü açıklayan Kostin, bu rakamın temelinin akrabaların ve çocuk esirgeme kurumlarının başkanlarının ifadeleri olduğunu belirtmişti.
Kostin, “Bizim görevimiz bu çocukları tespit etmek. Şu anda 5,327 çocuğun kimliği belirlendi ve bu bilgiyi Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne de gönderiyoruz, çünkü uluslararası kurumların çocuklarımızın eve dönmesine yardımcı olmaları için nesnel fırsatlara sahipler.” dedi.
Çıkarılanların sadece yetim ve ebeveyn bakımından yoksun olup olmadığı veya çatışmalar sırasında veya işgalde anne ve babasını kaybetmiş çocuklar olup olmadığı sorulduğunda, Başsavcı “Farklı. Şu anda tam olarak kaç tane olduğunu söyleyemem. Her çocuğun Ukrayna’ya iade edilmesi bizim için önemli.” dedi.
Şu ana kadar saldırgan devletin topraklarına yasadışı olarak sınırdışı edilen 55 çocuğun Ukrayna’ya iade edildiğini ve 37 çocuğun da ebeveynleri veya bakıcılarıyla birlikte şu anda AB ülkelerinin topraklarında olduğunu söyledi.
Haberlerden anında haberdar olmak için…. https://t.me/ukrhaber Telegram kanalımızı takip ediniz.
Kostin’e göre, Başsavcılık Rusya Federasyonu’nu zorla sınır dışı edilen çocukları geri göndermeye zorlayamaz, ancak bazı uluslararası kuruluşların çocukları iade etmek için saldırgan ülkeye baskı yapma yeteneğine sahip olduğunu öne sürerek “Uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların dikkatini çekmek de dahil olmak üzere elimizdeki tüm araçları kullanmalıyız” dedi.
