Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu özel toplantısı katılımcılarına yaptığı konuşmayı Türkçeye çevirerek sunuyoruz.
Cumhurbaşkanlığı web sitesinde yayınlanan konuşma metnine şuradan ulaşabilirsiniz.
Profesör Schwab, sunumunuz için teşekkür ederiz.
Başkan Brenda!
Bayanlar ve Baylar!
Gerçekten önemli soruların yanıtlarını duyma isteğinizi takdir ediyorum. Savaş ne zaman bitecek? Üçüncü dünya savaşı mümkün mü? Putin’le müzakere zamanı geldi mi?
Avrupa’da neredeyse iki yıldır geniş çaplı bir savaş sürüyor. Kırım’ımızın Rusya tarafından hukuka aykırı olarak ilhak edilmesinden bu yana geçen süreyi sayarsanız neredeyse on yıl geçti.
Ve neredeyse on yıldır Rusya, Sudan’dan Mali’ye kadar Afrika ülkelerinin hayatına müdahale ediyor.
Putin’in dünyaya bir şeyler kanıtlama kararı sebebiyle halâ kanayan Suriye savaşı neredeyse 13 yıldır sürüyor.
Aslında tek bir adam en az 13 yıllık barışı çaldı ve yerine tüm dünyayı etkileyen acıları ve krizleri koydu.
Putin, 20. yüzyılın sonunda olması gereken şeyleri normalleştirmeye çalışıyor: kitlesel sürgünler, kasaba ve köylerin yerle bir edilmesi ve savaşın hiç bitmeyeceğine dair o korkunç his.
Aslında Putin savaşı kişiselleştiriyor. Çeşitli savaş ve çatışmaların devam etmesinin, barışı tesis etme çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının tek sebebinin o olduğunu hepimiz biliyoruz. Ve değişmeyecek. O değişmeyecek.
Değişmeliyiz. Bu kişinin veya başka bir saldırganın kafasında yaşayan deliliğin hakim olmaması için hepimiz değişmeliyiz.
Putin ne istediği, ne yaptığı ve hedeflerinin kim olduğu konusunda açık sözlü.
Savaşın süresiyle ilgili soruya verdiği yanıt ise savaşın her zaman ve sonu olmadığı yönündedir. O istiyor.
Dünyadaki kaosun eşiğine gelindiğinde verdiği tepki, terör güçlerine sınırsız destek vermektir. Başkalarının acı çekmesine neden olan çatışmalardan hoşlanmaktadır.
Barış tekliflerine yanıtı, Kuzey Kore ve İran’dan giderek daha fazla silah tedarik edilmesi oldu.
Onun gibi rejimler savaş sürdürdükleri sürece var olurlar.
Ve biz, özgür dünyada yaşayan hepimiz, kendimizi koruyabildiğimiz sürece varız.
Birisi bunun sadece Ukrayna ile ilgili olduğunu düşünüyorsa, o zaman derinden yanılıyor. Ukrayna dışındaki yeni Rus saldırganlığının olası yönleri ve hatta zaman sınırları giderek daha açık hale geliyor.
Çok dürüst bir soru sormama izin verin: Bugün hangi Avrupa ülkesi, Rusya’yı geride tutan bizimkine eşit, savaşa hazır bir ordu sağlayabilir? Peki ülkeleriniz başka bir devleti, başka bir halkı korumak için kaç erkek ve kadın göndermeye hazır?
Önümüzdeki yıllarda Putin’le birlikte mücadele etmek zorunda kalırsak, cesur adamlarımız ve kadınlarımıza, şimdi bunu onlar yaparken, Putin’e ve savaş stratejisine şimdi bir son vermek daha iyi değil mi? Bütün dünya için bir şans bunlar.
Herhangi bir şiddetli çatışmada, felaketin durdurulabileceği bir an her zaman vardır. Ukrayna böyle bir fırsat sunuyor.
Ve tıpkı Putin’in sonu gelmez hırslarında açık sözlü olması gibi, özgür dünyada hepimiz arzularımızda, eylemlerimizde ve hedeflerimizde kararlı olmalıyız.
Biz Ukraynalılar, dünyada neredeyse hiç kimsenin Ukrayna’ya inanmadığı bir dönemde savunmamıza başladık. Ama biz durumu tersine çevirdik ve artık dünya Rusya’ya inanmayı bıraktı.
Putin’in Pyongyang ve Tahran’daki mevcut dostları bile, kendisi hâlâ onlara ödeme yapacak teknolojiye ve kaynaklara sahipken onun çılgınlığından yararlanıyor. Kimse onun geleceğine inanmıyor ve ona yatırım yapmıyor.
Ve biz, hepimiz bugün, dünden daha fazla, barışı, adil ve istikrarlı bir barışı getirmeye yatırım yapmalıyız.
Geniş çaplı bir istiladan önce sürekli şunu duyuyorduk: gerilimi tırmandırmayın! Savaşın yayılmasını önlemek için proaktif eylem ve yaptırımlar çağrısında bulunduk. Bize sadece şunlar söylendi: gerilimi tırmandırmayın.
Ve 24 Şubat’tan sonra hiçbir şey bize bu kavram kadar zarar vermedi.
Bize yöneltilen her “gerginliği artırmayın” Putin’e “kazanacaksınız” gibi geliyordu. Yeni silah türleri istedik ve yanıt olarak şunu duyduk: “gerginliği artırmayın.” Ancak daha sonra silahlar geldi ve herhangi bir gerilim yaşanmadı. NATO topraklarına bir Rus füzesi düştü; yanıt yine “gerginliği artırmayın” oldu. Ancak o andaki misilleme Rusya’ya çok şey öğretebilir ve Batı’ya ihtiyaç duyduğu güveni verebilirdi. Yaptırım uygulanan malların Kaliningrad’a geçişini engellemekten bahsettik ama cevap şuydu: “Kışkırtmayın.” Yaptırımların tam gücü Putin’i taviz vermeye zorlayabilirdi.
Gerginliği kışkırtmama çağrısı nedeniyle zaman kaybedildi. 2014 yılından bu yana savaşan en tecrübeli askerlerimiz birçoğu hayatını kaybetti. Bazı fırsatlar kaçırıldı.
Ders açıktır.
Herkes Rusya’nın vurulamayacak füzeleri olduğunu düşünüyordu. “Patriotlar” her şeyi yerle bir etti.
Pek çok kişi, Ukrayna’nın uzun menzilli silahlar alması durumunda ortaya çıkacak sonuçlardan korkuyordu. Sonuç olarak Rusya yalnızca daha büyük kayıplara uğrayacaktı.
Rusya’nın katılımı olmadan bir “tahıl koridoru” oluşturulmasına asla izin vermeyeceğini duyduk. Limanlarımızdan 16 milyon tona yakın yük taşındı.
Ve Rusya’nın, ticaret gemilerini terörize eden Karadeniz filosunun tamamen kaybedilmesini kabul edeceğini kanıtlayabiliriz.
Karadeniz’de hava üstünlüğü elde ettiğimiz gibi Ukrayna’ya da hava üstünlüğü sağlamalıyız. Yapabiliriz. Ortaklar neye ihtiyaç duyulduğunu ve hangi miktarlarda olduğunu biliyorlar. Bu, sahada ilerleme kaydetmeyi mümkün kılacaktır.
Daha iki gün önce Ukrayna’nın daha önce kimsenin düşürmediği çok değerli Rus askeri uçaklarını bile vurabildiğini kanıtladık.
Pek çok yaptırım hamlesi, Moskova’dan gelen tehdit yağmuruyla karşı karşıya kaldıkları için aylarca, hatta yıllarca ertelendi. Ancak bu tehditlerin hiçbiri gerçekleşmedi. Yaratılan her fırtınanın onların blöfü olduğu ortaya çıktı.
Ve eğer Rusya’nın füze üretimini engellemezlerse, Rusya’ya yönelik yaptırımlarla veya ihracat kısıtlamalarıyla nasıl tatmin olabilirsiniz? Her Rus füzesinin Batılı ülkelerden gelen kritik bileşenleri var. Her rokette onlarca bileşen var. Ve bu bir gerçektir.
Elbette her yaptırım paketine minnettarım. Ortaklara teşekkür ederim. Ancak barışın yaklaşması, yaptırımların yüzde yüz işe yaramasını sağlayanlar için bir ödül olacaktır.
Ve bu arada, Batı’nın bariz zayıflığı, Rusya’nın nükleer endüstrisinin hala dünya yaptırımları altında olmamasıdır, ancak Putin dünyada bir nükleer santrali rehin alan tek teröristtir.
Dondurulmuş Rus varlıklarının (egemen ve oligarşik) Rus savaşına karşı savunmaya ve Ukrayna’nın yeniden inşasına yönlendirilmesi bu yıl güçlü bir karar olacak.
Putin parayı her şeyden çok seviyor. Kendisi, oligarklar, dostları ve suç ortakları ne kadar çok milyar dolar kaybederse, bu savaşı başlatmaktan o kadar pişman olacaktır.
Putin üzülmelidir. Kaybetmesine ihtiyacımız var. Küresel birliğin tek kişiye duyulan nefretten daha zayıf olduğu düşüncesini nihayet ortadan kaldırmamız gerekiyor.
Ve bunu yapabiliriz.
Bayanlar ve Baylar!
Bu yıl belirleyici olmalı. Ukrayna’daki savaşın dondurulması savaşın sonu olabilir mi?
Dondurulmuş herhangi bir çatışmanın er ya da geç yeniden alevleneceği şeklindeki gerçekle yetinmek istemiyorum.
2014’ten sonra Donbass’ta savaşın dondurulması yönünde girişimlerde bulunulduğunu hatırlatayım. Bu sürecin çok etkili garantörleri vardı; o zamanki Almanya şansölyesi, o zamanki Fransa cumhurbaşkanı.
Ancak Putin dondurulmuş ürünlerle yetinmeyen bir yırtıcıdır. Ve kendimizi, çocuklarımızı, evlerimizi, hayatlarımızı korumalıyız. Bunu yapmak zorundayız. Onu yeryüzünde yenebiliriz. Bunu kanıtladık. Hem denizde hem havada. Silah üretimini artırıyoruz. Ukrayna’da ekonomik büyüme sağladık, savaşa rağmen GSYİH’mız geçen yıl %5’ten fazla arttı. AB’ye katılım müzakerelerine ilişkin bir karar aldık. Ve saldırganlığın, hatta Putin’in on yıldan fazla süredir devam eden saldırganlığının bile yenilebileceği fikrini normalleştiriyoruz. Şimdi! Biz!
Şunu söyleyebiliriz: gerilimi tırmandırmayın. Şüphe duyan herkese. Desteği azaltmak isteyen herkese. Ve bu uyarımızda kesinlikle haklı olacağız. Çünkü saldırgan üzerindeki baskının azalması savaşı uzatıyor. Ancak askerin güvenine yapılan her yatırım savaşı kısaltmaktadır.
En önemli sorunun cevabını mümkün kılmalıyız: Savaş adil ve güvenilir bir barışla sonuçlanacak.
Ve bu andan itibaren bu barışın bir parçası olmanızı ve onu daha da yakınlaştırmanızı istiyorum. Ve hayatımızı inşa etmek, yeniden inşa etmek ve onarmak için Ukrayna’da size ihtiyacımız var. Her biriniz Ukrayna ile birlikte daha da başarılı olabilirsiniz.
Ve bugünlerde, bu harika ülkede, İsviçre’de, savaşın sona ermesi ihtimaline önemli bir siyasi katkı yaptık.
Barış Formülünün uygulanmasına ilişkin ulusal güvenlik danışmanlarının en temsili toplantısıydı. 80’den fazla ülke ve uluslararası kuruluş temsil edildi. Dün İsviçre Cumhurbaşkanı ile İsviçre’de liderler düzeyinde bir zirve (ilk Küresel Barış Zirvesi) düzenleme olasılığını tartışan çok verimli görüşmeler yaptım. Bugün ekiplerimiz böyle bir zirvenin düzenlenmesi için çalışmalara başladı bile. Üçüncü Dünya Savaşı değil, Küresel Barış Zirvesi.
Barışa ve uluslararası hukuka saygı duyan her lideri ve ülkeyi bize katılmaya davet ediyorum.
Birlikte önemli soruları cevaplayabileceğiz. Ve bunlar en iyi cevaplar olacak.
Cevap barış olmalı.
Davetiniz için teşekkür ederim. İlginiz için teşekkür ederim!
Slava Ukraini!
Haberlerden anında haberdar olmak için Telegram ve Whatsapp kanallarımızı takip ediniz.
