Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ndeki Ukrayna delegasyonu, Ukrayna’nın kadına yönelik şiddetin, aile içi şiddetin önlenmesi ve bu olgularla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesini (İstanbul Sözleşmesi) onaylaması için önemli ilerleme ve büyük çalışmalar yapıldığını beyan etti.
Ukrinform ajansının verdiği habere göre, Ukrayna Parlamentosu’nun Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Daimi Delegasyonu Başkanı Maria Mezentseva, 23 Haziran’da Strasbourg’da 10. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen üst düzey bir etkinliğin ardından yaptığı açıklamada “Bugün, Ukrayna’nın İstanbul Sözleşmesi’ni onaylaması için kuruluşunun 30. yılında maksimum bir beklenti var. Bunu yeni döneme girince, Eylül ayında yapmayı umuyoruz.” dedi.
Verkhovna Rada’da önceki aylarda sözleşmenin onaylanmasını destekleyenlerin bu konuyu tanıtmak için önemli çalışmalar yaptığını kaydetti. Özellikle milletvekilleri arasında İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik tutum ve destek konusunda bir çalışma yapıldığından bahseden Mezetseva’ya göre, ilgili veriler zaten toplanmakta ve genelleştirilmektedir, çünkü kimin, hangi tarafların onaylamayı desteklediğini ve başka nerede sonuçlandırılması gerektiğini anlamak gerekmektedir.
Mezentseva “Her yerde, kiliselerin görüşlerinin yavaş yavaş destekçilerinin olduğunu anlıyoruz. “Toplumsal cinsiyet” teriminin toplumsal rolünden memnun değiller. Ama “cinsiyet” kelimesini kullanmaktan yanalar.” dedi.
Aynı zamanda Mezentseva, İstanbul Sözleşmesi karşıtlarının bile kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemini ve gerekliliğini anladıklarını, ancak bunun için başka yol ve yöntemler gördüklerini kaydetti.
Ukrayna heyetinin AKPM’deki başkanı “Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Bu İstanbul Sözleşmesi’ni onaylaması ve etkin biçimde uygulanması için gerekli olduğuna inanıyorum.“ dedi.
Sözleşmenin Ukrayna’da onaylanmasının önündeki başlıca engeller ve gerekçeler arasında Mezentseva, “sözde bu sözleşmede eşcinsel ailelerin yaratılması olasılığını gördüğü iddia edilen dini yönler” olduğunu belirterek “İstanbul Sözleşmesi bu konuyu hiçbir şekilde ele almıyor. Bu bir efsane ve manipülasyondur.” diye vurguladı.
Bunun yerine, insan hakları savunucularının, avukatların, hakimlerin, savcıların, bugün kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetle mücadelenin etkinliğini engelleyen sözleşme hükümlerini mahkeme işlemlerinde uygulayamayan belgenin onaylanmasıyla ilgilendiklerini ekledi.
Mezentseva, Ukrayna’da yalnızca bu şekilde aile içi şiddete karşı koruma arayan çocuklardan gelen 77 bin çağrı olduğunu belirterek “Çocuklar çok nadiren aile içi şiddet mağduru olarak tanımlanır, ancak çoğunlukla tanık statüsüne sahiptir. Bu kabul edilemez.” diye vurguladı.
ukrhaber.com
